Koş koş tuvalete koş! Çocuğumuzla tuvalet eğitimine başladığımızda bu cümleyi ne çok tekrarlarız. Hatta bazen çocuğun tuvaleti yoktur ama biz yine de var sanıp panik halinde bu cümleyi söylemekten kendimizi alıkoyamayız. Peki, biz doğru sinyalleri nasıl fark edeceğiz ve bu durum karşısında nasıl hareket edeceğiz?
Çocuğun başarıyı tattığı bu durum her ne kadar olağan bir durum gibi görünse de aslında çok önemlidir. Çocuğun tuvalet eğitimine başlayabilmesi için ilk olarak biyolojik ve duygusal açıdan hazır olmasını beklemeliyiz. Tuvalet eğitimine 24 ay yani 2 yaş itibariyle başlayabiliriz deriz fakat her çocuğun gelişimi aynı hızda olmadığı için alışma ve öğrenme süreleri de farklılık gösterir. Çocuk gün içinde birkaç saat bezini ıslatmıyorsa, öğlen uykularından bezi kuru uyanıyorsa, bezini kirlettiğini mimik ve hareketlerle ifade ediyorsa, gece derin uykuda kakasını yapmıyorsa, basit öz bakım becerilerini yapmaya çalışıyorsa, tuvaletin olduğu alana ilgi gösteriyorsa ve kakası geldiğinde evin köşelerine gidip saklanıyor gibi yapmaya başladıysa işte tüm doğru sinyaller mevcut demektir. Bu sinyallerin hepsi mevcutsa bolca çiş ve kaka diyeceğimiz günlere merhaba diyoruz.
Çocuğunuzla bir lazımlık almaya gidebilirsiniz. Sabit duran büyük bir tuvalettense her yerde durabilen, çocuğun ayakları yere bastığı için içine düşmekten korkmadığı ve kendini güvende hissettiği bir lazımlık bu süreçte yardımcı olacaktır. Çocuğun lazımlığı kabul edebilmesi, keşfedebilmesi için kendi eşyalarının olduğu oyun odasına koyulabilir. Öncelikle alışabilmesi için kıyafetleriyle oturtulup üzerinde vakit geçirmesi sağlanmalıdır. Çocuk lazımlığa alıştıktan sonra bezi takılı şekilde yemekten yaklaşık 25-30 dakika sonra 5-10 dakika kadar lazımlıkta oturtmak süreci destekleyecektir. Yaklaşık 1 hafta sonra kadar kıyafeti ve bezi olmadan oturtmayı deneyebilirsiniz fakat çocuk bunu kabul etmezse ya da direnirse ısrar etmemek gerekir. Bu durumun sizin başarınız olmadığını, çocuğun bir başarı süreci olduğunu unutmamak gerekir. Çocuk bezsiz oturmayı kabul ettiğinde yapılan çiş ve kakanın tuvalete atılması çocuğun lazımlığı ve tuvaleti anlamlandırmasını sağlayacaktır. Kakanın bir anda gitmesi, sifonu sizin çekmeniz ya da kendi vücudundan bir şeyin gidiyor olması çocuğu korkutabilir. Lazımlığı beraber dökebilir, sifona basmasını sağlayabilir ve giden kakaları yolcu etme rutini oluşturabilirsiniz. Lazımlığa yapmış olsa bile tuvaletten sonra yapılan elleri yıkama rutinine de başlanmalıdır. Çocuk lazımlığa her çişini ya da kakasını yaptığında çıkartma (sticker), övgü kelimeleri ya da sevdiği bir aile üyesini aramak gibi ödülleri kullanarak destekleyebilirsiniz.
Lazımlık sürecini atlattıktan sonra çiş ya da kakanın geldiğini fark ettiğimizde çocuğa tuvalete gitmeyi teklif etmeye başlayabiliriz. Bir süre sonra çocuğun belli zaman dilimlerinde tuvalete gittiğini de fark ederiz. Bu zaman dilimlerine göre tuvalete götürmek süreci kolaylaştıracaktır. Yetişkin klozeti kullanılacaksa çocuğun kendini güvende hissetmesi için ayaklarının yere değdiği bir basamak ve klozet adaptörü temin edebilirsiniz. Klozet adaptörü çocuğun düşme endişesini zamanla ortadan kaldıracaktır. Tuvalet eğitimine başladığında gündüzleri çocuğun altının bezlenmemesi önerilir fakat çocuk bezini çıkarmak istemezse ısrarcı olmayıp sakince neden çıkarmak gerektiği anlatılmalıdır. Gecede yine çocuğun bezlenmemesi gerekir ve gündüz tuvalete gittiği saatleri takip ederek uykudan uyandırılıp, uykusunun biraz açılmasına izin vererek tuvalete götürülmelidir. Bu süreçte olası gece kazalarını önlemek için uykudan önce sıvı gıda tüketimine sınırlama getirebilir.
Tuvalet eğitimi sürecine çocuk bazen bir hafta, on günde adapte olurken bazen de bir ay gibi bir süreçte adapte olabilir. Bu durumlarda ebeveyn sakin ve pozitif davranışlarda bulunmalıdırlar. Aksi takdirde ebeveynin tutumu süreci uzatırken zor hale getirebilir. Bu süreçte çocuğun kendi çıkarabileceği düğmesiz ve fermuarsız kıyafetler tercih edilmelidir.
Tuvalet eğitimi süreci ve tuvalet alanı üzerine çocukla sohbet etmek, alanda vakit geçirmek çocuğun kaygılarını sakinleştirecektir. Tüm bu süreç boyunca çocuk desteklenmelidir.
Çocuk Gelişimi Eğitimcisi
Gülümser Özdemir
Kuşkusuz aldığımız ebeveynlik ve ebeveynimizle ilişkimiz gelişimimizde çok önemli bir yer kaplıyor. Hayata gözlerimizi açtığımızda kurduğumuz ilk yakın ilişki, dolayısıyla da yakın ilişkiyi ilk öğrendiğimiz yer. Burada aldığımız yaralar da, ihmal edilmemiz de , görülmememiz ya da görülmemiz de, aldı